Futbol, kadın ve kuir hareketlerin hak mücadelesinde güçlü bir araç olabilir. İstanbul’da düzenlenen Think Beyond The Field turnuvası, bu potansiyeli bir kez daha gözler önüne serdi. Av. Eren Keskin’e göre futbol, mücadelesini verdiğimiz hakların konuşulduğu bir alana dönüşebilir.
14-17 Kasım tarihlerinde İstanbul’da kadın ve kuir takımlardan oluşan ekipler arasında Think Beyond The Field (Sahanın Ötesini Düşün) futbol turnuvası düzenlendi. Müsabakalarda Almanya, Gürcistan, Irak ve Türkiye’den toplam sekiz takım yer aldı. Berlin menşeili kâr amacı gütmeyen futbol organizasyonu Discovery Football, İstanbul’dan Küründen United, Ankara’dan QLUB isimli topluluklar ile BoMoVu Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği ve FemSport ise festival organizasyonunu yürüttü. Turnuvanın düzenlendiği ilk iki günün ardından kadın ve kuir futbolunun geleceği ve olanakları hakkında atölyeler ve konuşmalar düzenlendi. Tülin Duman kolaylaştırıcılığında Eren Keskin ile gerçekleştirilen panel de bu etkinliklerden biriydi.
Eren Keskin hakkında çeşitli davalardan yaklaşık 25 yıla kadar hapis istemi bulunan ve aynı zamanda aralarında Aachen Barış Ödülü, Theodor Haecker Politik Cesaret ve Dürüstlük Ödülü ile Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün de bulunduğu pek çok ödüle layık görülen bir insan hakları avukatı. Konuşmanın moderatörü Tülin Duman, Keskin’i savundukları haklar için futbol oynayan bu takımların önüne konuşmacı olarak çıkarmanın festivalin temasıyla gayet uygun olduğu görüşündeydi. Çünkü festivalin de savunduğu üzere futbol ve insan hakları arasında henüz çok fark edilmemiş doğrudan bağlar var.
Futbolu İhmal Ettik
Eren Keskin konuşmasına Galatasaray taraftarı fanatik bir evde büyüdüğünden futbolla içli dışlı bir hayatı olduğunu vurgulayarak başladı. Keskin, ardından kendi kuşağını eşleştirdi: “Yüksek siyasetle uğraşırken futbol gibi alanların politik olarak neler yapabileceğini düşünmeyi ihmal ettik.”
Bir zamanlar Katalanca’nın özgürce konuşulabildiği tek yerin Barcelona maçları olduğunu hatırlatan ünlü aktivist, futbolun hak mücadelesinde siyasi partiler ya da sivil toplum kuruluşlarının büyük emeklerle elde edemeyeceği kazanımlara aracılık edebileceğini vurguladı. Keskin, Amedspor’un ve Amedspor taraftarı kadınlardan oluşan Mor Barikat taraftar topluluğunun hem futbolu hem de stadyumları dönüştürme hikayesini hatırlatarak: “Futbolu demokratikleştirmek lazım bunu da ancak kadınlar yapabilir.” mesajını sözlerine ekledi.
Futbol Kadın Haklarının Savunulduğu Bir Sahneye Dönüşebilir
Turnuva katılımcılarından Gökyüzü Şutlayıcıları’nı örnek gösteren Eren Keskin, tüm zorluklara rağmen hayata karşı direndiğimiz alanları yaratabileceğimizi savundu. Gökyüzü Şutlayıcıları depremden sonra Adıyaman’da kurulmuş bir futbol topluluğu ve depremin hâlâ hissedilen zorluklarını bir an için unutmaya çalışan kadınları halı sahalarda bir araya getiriyor. Keskin’e göre Gökyüzü Şutlayıcıları gibi örnekler ve arasında Think Beyond The Field gibi turnuvalar hak mücadelesi için oldukça önemli çünkü böylelikle futbolu kadın haklarının savunulduğu bir alana dönüştürmek mümkün olabilir.
Eren Keskin konuşmasını farklı alanlarda mücadele eden toplulukların bir araya gelmesinin gerekliliğini savunarak bitirdi: “Kadın ve kuir hareket ortak yanlarını güçlendirip görünür kılmalı. Ortak dertlerimiz çok, birlikte bunları dile getirebilmeliyiz.”