A Milli Kadın Futbol Takımı Kaptanı Selda Akgöz, “Kuramız iyi çıkarsa şans da bizimle olursa UEFA Uluslar B Ligi’nde de ses getireceğimizi düşünüyorum” dedi
UEFA Uluslar C Ligi’nde hiç gol yemeden 6’da 6 yaparak UEFA Uluslar B Ligi’ne yükselen A Milli Kadın Futbol Takımı, hazırlıklarına Antalya’da devam ediyor. FemSport’a özel açıklamalarda bulunan milli kaleci Selda Akgöz, B Ligi’nde de ses getireceklerine olan inancından bahsetti.
Kamp boyunca, Yunanistan ve Romanya ile hazırlık maçları yapacaklarını aktaran milli oyuncu, “B Ligi’nin provasını yapmaya geldik. Buradaki atmosfer çok güzel. Türkiye’nin en iyileri burada. Hem en iyiler ve hem de birbirini çok seven kişiler burada. Biz her ne kadar birbirimize rakip de olsak aslında bir yandan da en yakın arkadaşlarız. Arkadaşlarımızla hem özlem gideriyoruz hem de işimize odaklanmış durumdayız” diye konuştu.
A Milli Kadın Futbol Takımı kaptanı da olan Akgöz, 5 Mart’ta yapılacak olan UEFA Uluslar B Ligi kura çekimi ile ilgili de, “Kuramızın güzel gelmesi gerekiyor. Kuramız iyi çıkarsa şans da bizimle olursa UEFA Uluslar B Ligi’nde de ses getireceğimizi düşünüyorum” dedi.
İLK 6 AYDA MİLLİ KALE
Futbola, 17 yaşında lisede öğretmenlerinin yönlendirmesiyle başladığını dile getiren 30 yaşındaki deneyimli kaleci, “Asıl branşım hentboldu. Kısa bir dönem voleybol da oynamıştım. Her zaman sporla iç içeydim yani. Bir gün hocamız topladı bizi. ‘Kızlar futbol oynayacağız’ dedi. Herkes birbirine bakıp şoke oldu. Çünkü daha önce hiç görmedik, oynamadık. Kadın futbolu, o dönem revaçta değildi. Zaten en dipten geldiğimiz için kadın futbolunun her şeyini bilenlerdeniz. Kendimizden büyük A takım formalarını giydiğimizi bile bilirim” şeklinde konuştu.
Henüz 6 aylık kaleciyken milli takıma seçildiğini de anlatan Selda, “Sefa Demirses adında kaleci bir arkadaşım var. Onun kaleciliğini görüyordum, çok hoşuma gidiyordu. Zaten arkadaşıma özendiğim için kaleci oldum. İri yapılı olduğum için hocalarım beni forvet düşünüyordu. Ama koşmayı sevmiyordum. ‘Ben kaleci olacağım’ diye ağlayınca da hocalarım beni kaleci yaptı. Kaleciliğe dair her şeyi Sefa öğretti. Hiçbir şey bilmiyorum. Sefa’dan ne öğrendiysem onları biliyordum. Futbola başladığım ilk 6 ay içinde, İzmir’de liseler arası bir turnuvaya katıldık. Turnuva sonunda biri arkamdan, ‘Selda, ben seni milli takıma yollayacağım’ dedi. Açıkçası çok ciddiye almamıştım. Ardından okula bir mail geldi. Beni milli takıma seçmişler. Her şey o zaman başladı işte” ifadelerini kullandı.
“FUTBOLUN TEMELİ KALECİLİK”
“Kalecilik, başlı başına bir sorumluluk. Çünkü biz farklı bir renk giyiyoruz” diyen Selda Akgöz, futbolcu olmak isteyen kız çocuklarına da ailelerin mutlaka destek olması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Futbolun temeli kalecilik diye düşünüyorum. Çünkü herkese hakim olan biziz. Ben kaptan olsam da olmazsam da o takımın lideriyim. Arkadan her zaman en iyi gören, biz kalecileriz.
Aynı zamanda öğretmenlik de yapıyorum. Futbolcu olduğumu duyan öğrencilerimin de futbola hevesi olmaya başladı. Özellikle kız öğrencilerim, ‘Hocam biz de futbol oynayacağız’ diyor. Futbolla hiç alakaları olmadığı halde beni görünce hevesleniyorlar. Özellikle de ailelerin futbolcu olmak isteyen kız çocuklarına destek olması lazım. Çocuklarının böyle bir yeteneği varsa onların yanlarında olmalılar. Bizler her zaman ulaşılabilir kısımdayız. En yakın bizlere de ulaşabilirler. Bizler de onlara yol gösterebiliriz.”
KAPTAN, ‘ÜÇLEMEK’ İSTİYOR
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) FOMGET forması giyen deneyimli eldiven, Turkcell Kadın Futbol Süper Ligi 2021-2022 sezonunda ALG Spor, 2022-2023 sezonunda da ABB FOMGET’le şampiyonluk sevinci yaşamıştı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılında Ankara’ya kupa götürdükleri için mutlu olduklarını ifade eden Selda, kariyerindeki üçüncü şampiyonluğu da elde etmek istediğini söyledi.
FOMGET olarak hedeflerinin yine şampiyonluk olduğunu dile getiren başarılı file bekçisi, “100’üncü yılımızda başkentimiz Ankara’ya kupa getirdiğimiz için çok mutluyuz. Böyle bir his daha önce hiç yaşamamıştım. Anıtkabir’e gidip kupamızı Ata’mıza da gösterdik. Geçen sezon birlikte şampiyonluk yaşadığımız Siyaset Hoca’nın üzerimizde çok emeği var. Kulübümüz kan değişikliğine gerek duydu. Cumali Hoca geldi. Yolumuza her türlü devam etmek durumundayız. Hedefimizden hiçbir zaman şaşmadık. Hedefimiz yine, her zaman olduğu gibi şampiyonluk. Bu sene de şampiyon olursak üst üste 3’üncü şampiyonluğum olacak” diye görüş belirtti.
“AİLE ORTAMI OLMADIĞI SÜRECE ŞAMPİYONLUK ÇOK ZOR”
Şampiyonluğun ‘aile ortamı’ sayesinde geldiğini de belirten Akgöz, “Aile ortamı, kişilerin birbirini sevmesi, birbirine saygı duyması bunların hepsi zaten maça yansıyor. Bir grup kadından bahsediyoruz. Yeri gelir iki kadın da anlaşamaz, yeri gelir beş kadın da anlaşamaz ama biz bir grup kadındık. Bazen agresif oluyoruz, bazen çok mutlu oluyoruz. Hepimiz bir anda mutlu olmuyor, mutsuz olanlar da var. Böyle anlarda hep birbirimizin yanında oluyoruz. Takımdaki herkes birbirini çok sevdi. Özellikle de birbirine çok saygı duydu. Antrenmanlarımız çok eğlenceli geçiyordu. Tesiste beraber kalıyorduk. Dışarıda, özel hayatımızda da birbirimizden asla kopamıyorduk. Aileni nasıl koruma içgüdüsü oluyorsa maçlarda da bizim için öyle oluyordu. Aile ortamı olmadığı sürece şampiyonluk çok zor” açıklamasında bulundu.
Bu sezon Şampiyonlar Ligi serüveninin kısa sürmesiyle ilgili de konuşan Selda, ‘şans’ faktörünün de önemli olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:
“Bizim Avrupa’da biraz şansımız yoktu. Olmayacak yerlerden goller yedik. Bazen futbol şansı yanınızda olmuyor. Şans, sezon boyu yanımda oldu ama Avrupa’da olmadı. Bazen şans da gerekiyor. Bu sezona çok güzel başlamıştık ama daha sonra çalkantılar oldu. 3 maç üst üste yenilmemiz, bizi baya bir geriye attı. Sakatlıklarımız da oldu. Takımlarda iniş çıkışlar her zaman olur. Mühim olan o iniş çıkışlardan en az darbeyle ayrılmak. Bundan sonra maç kaybetmemeye bakacağız. Kaybetmezsek şans da biraz bizim yanımızda olursa hala bir şampiyonluk ümidimiz var. Bunu hiç kaybetmedik. Kaybedersek zaten takımda işimiz yok.”
GÖREVE HER ZAMAN HAZIR
Selda Akgöz, hem ABB FOMGET hem de milli takım kaptanlığı yapmasıyla ilgili de, “Anaç bir yapıya sahibim. Herkesi tanırım, herkesi çok severim. Sağ olsunlar, onlar da beni sever. Sevdikleri için de sözümü dinliyorlar. Elimden geldiği kadar kimseyi kırmadan güzel bir dille bu işi ilerletiyorum. Görev verildiği zaman her zaman yapmaya hazırım” diye konuştu.
