Halter sporu her iki tarafında da ağırlıklar olan bir demirden bar çubuğun silkme ve koparma hareketleri ile başının üstünde havaya kaldırılıp dirsekler kırılmadan yapılan bir spor türüdür. Koparma ve silkmeden oluşan halter müsabakalarında koparmada sporcular halteri tek seferde havaya kaldırır ve hakemin vereceği işarete kadar dirseklerini kırmadan başının üstünde tutar. Silkme’de ise ağırlığı omuzlarının üstünde kısa süreliğine tutar ve sonra yukarı doğru kaldırır. Halter sporunda teknik becerinin yanında güç, koordinasyon, hareketlilik ve hız başarı sağlar.
Halter sporu, 19. yy’ın son evrelerinde bir spor dalı olarak ortaya çıkmıştır. 1880 yılından başlayarak birçok şehirde ağır atletizm spor kulüpleri kurulmaya başlanmıştır. 1891 yılında Alman Atletizm Spor Federasyonu’nun kurulmasından bu yana Dünya Şampiyonlukları düzenlenmektedir. 1896’dan beri ise halter sporu, aralıklı olsa da Olimpiyat Oyunları’nın bir parçası olmuştur. 2000 yılında ise Sidney’de ilk kez kadınlarda halter olimpiyat programına dahil edilmiştir ve 1987’den bu yana kadınlar kategorisinde dünya şampiyonaları düzenlenmiştir.
Halter sporu oldukça ağır bir spor dalı. Gücün, koordinasyonun ve hareketliliğin ön planda olduğu bu sporda kadınlar bugüne kadar önemli başarılar elde ederek toplumsal cinsiyet rollerinin sınırlarını aştı. Böylesine ağır bir sporu yapmak için oldukça güçlü bir vücuda ve ağırlık kaldırabilmek için kuvvete sahip olmak gerekiyor. Genellikle soft sporlara yakıştırılan kadınlar halter kaldırarak bu yargıyı da kırdı. Toplumsal rollerin dayattığı tabuları yıkan bir güce ve kuvvete sahip olan halterci kadınlar bugüne kadar önemli başarılara imza attı.
Burcu İldem Gerçekden(16) 5 yıldır halter sporuyla uğraşan genç bir sporcu. Aydın Nazilli Belediyesi bünyesinde yarışan bir kadın halterci. Halter sporuna başlama hikayesini ve elde ettiği başarıları şöyle anlattı: ”Küçüklüğümde bilek güreşi yapmayı çok seviyordum ve bana eğlenceli geliyordu. Zaman ilerledikçe güç kullanmak hayatımda daha çok yer almaya başladı. Bir gün beden eğitimi öğretmenim beni bir halter hocasıyla tanıştırdı ve böylece haltere başladım. Spor hayatımda daha iyi mevkilere gelebilmek için çok zorluklar çektim. Ciddi sakatlıklar yaşadım ve halen daha etkileri devam ediyor. Fakat yine de pes etmedim. 2021’de yapılan U15 Avrupa Yarışması’nda şampiyon oldum, 2022’de Yıldızlar Dünya Yarışması’nda ve Yıldızlar Avrupa Yarışması’nda üçüncü oldum. Özbekistan, Meksika ve iki kez Polonya olmak üzere 4 defa yurtdışında yarıştım.
Sayamayacağım kadar çok yurt içi yarışmalarına katıldım. En çok 93 kilo koparma ve 113 kilo silkme kaldırdım.”
Ağır bir spor olarak nitelendirilen halter sporunda kadınlar önemli başarılar elde etti. Bu başarıların yanı sıra kadınların yaşadığı zorluklar da mevcut. Özellikle uzun ve ağır antrenman koşulları, beslenme şartları ve uyku düzeni kadın halterciler için zor olabiliyor. Burcu İldem Gerçekden bu sporun koşulları için ”Halter sporu diğer sporlara göre daha fazla bedensel güç ve zorlu antrenmanlar gerektirdiği için bu sporda kadın sporcuların sayısı oldukça az. Halterde derece yapabilmek için çok emek sarf ediyorum. Yarışmalarda tam konsantrasyon sağlanması gerekiyor. Aksi takdirde ne kadar çalışmış olursam olayım yarışma esnasında kendimi tam adapte hissedemiyorum. Diğer spor dallarında da olduğu gibi beslenme ve uyku düzenime oldukça dikkat etmem gerekiyor. Kas ağırlığımın artması ve vücudumun daha dirençli olabilmesi için düzenli kullandığım vitaminler ve proteinler var. Ayrıca sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa, haftada beş gün antrenman yapıyorum.” dedi. Olimpiyat şampiyonu olmak istediğini söyleyen ve ilk üçe girebilmek hedefi olan Gerçekden, ayrıca ”Dünyaya baktığımda halter sporunda kadın sporcuların, Türkiye’ye nazaran daha fazla olduğunu gözlemliyorum. Yukarıda da bahsettiğim gibi bu spor dalının zorluğundan dolayı erkeklerin daha çok tercih ettiğini görüyorum. Fakat yine de olması gereken sayıda değil. Oysaki halter sporu en çok madalya getiren spor dallarından birisi. Bence bizim temel eksiğimiz, bu spor dalına karşı çok fazla önyargının olmasıdır.” dedi.
Bir diğer genç sporcu da Fatmagül Çevik(17). Yaklaşık 10 senedir Isparta Belediyesi adına halter sporuyla uğraşan Çevik , bu spora başlama hikayesini şöyle anlattı: ”İlkokulda hiperaktif bir çocuktum. İlkokul öğretmenim enerjimi atmam için bir spor dalı ile uğraşmamı önerdi ve ailem de beni spor hekimine götürüp tahlilleri yaptırdılar. Orada bana spor dalı önerdiler ve ben de halteri seçtim. Bu şekilde halter sporuna başladım. Bu zamana kadar elbette çok zorluk yaşadım. Daha yeni başladığım yıllarda halter salonları evimize çok uzaktı. Babam 8 yıl boyunca işe gitmeden önce ve işten her çıktığında beni salon kapısında beklerdi. Biz haltercilerin yaptığı spor oldukça zor ve beslenmemize çok dikkat etmemiz gerekiyor. Protein bakımından zengin besinler tüketmemiz gerekiyor ve tabii bunun da maddi açıdan bir zorlaması olabiliyor.”
Daha önce birçok müsabakaya katıldığını, yurtdışında 5 müsabakaya katıldığını söyleyen Çevik, ”+81 siklette Avrupa Şampiyonu oldum ve 100 kilo koparma ve 122 kilo silkme hareketiyle yaptığım son müsabakadan ise olumlu sonuç aldım” dedi ve bunları ekledi:” Bir kadın olarak böylesine bir sporu tercih ettiğim için çok fazla ön yargıyla karşılaştım , sen kadınsın sana ağır gelir, boyun kısalır gibi. Ama sonrasında başarı elde ettikçe bu ön yargıları kırdığımı düşünüyorum.”
Şaziye Erdoğan(31) ise 21 senedir halter sporuyla uğraşıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi Askı Spor Kulübü ve ayrıca Türkiye Milli Takımı adına yarışan Erdoğan, halter sporuna başlama hikayesini ve elde ettiği başarıları anlattı: ”Halter sporuna okulumuza Halil Mutlu ve halter antrenörünün gelmesiyle başladım. Uzun bir süredir bu spor ile uğraşıyorum ve bu süreçte bir çok şey yaşadım. Sporcunun yaşayabileceği en güzel başarıyı yaşadım. 21 yıllık halter hayatımda birçok yurtdışı müsabakalarına katıldım. Yıldızlar Avrupa, Dünya, Gençler Avrupa, Büyükler Avrupa gibi olimpiyatlara ve 60-70 küsur yurtdışı yarışmalarına katıldım. En büyük başarım Büyükler Dünya Şampiyonu olmamdı ve orada toplam 169 kg kaldırarak Dünya Şampiyonluğuna imza attım. Birçok defa yılın en iyi sporcusu unvanını elde ettim. Bir oğlum var. Oğlum her şeyin daha çok farkına vardığında benimle büyük gururlar duyacak ve şampiyon bir annesinin var olduğunu bilmesi onu çok mutlu edecek. 2012 yılında spor hayatımda bir de sakatlık yaşadım. Dirseğimde yan bağlarım koptu. Sakatlık yaşadığım dönemde olimpiyatlara hazırlanıyordum. Performansım çok iyiydi fakat bazen her şey güzel gitmeyebiliyor. Sakatlıktan sonra evlendim ve bir çocuğum oldu. Bu süreçten sonra tekrar halter sporuna döndüm ve yine beni gururlandıran başarılara imza attım. Küllerimden yeniden doğdum. Güçlü bir kadınım ve mücadele etmeyi seviyorum. Çok zorluk yaşadım fakat pes etmedim çünkü savaşmayı seviyorum.”
Halter sporuna başlayacak veya bu sporla uğraşan çoğu kadın kimi ön yargılara karşılaşıyor. ‘Sen kadınsın yapamazsın, halter kaldırırsan boyun kısalır, bu spor sana ağır gelir, vücudun bozulur’ gibi söylemlere maruz kalan kadınlar, bugüne kadar imza attıkları başarılarla tüm bu yargıları yıktı. ”Bu spora başladığım zamanlar çevremdeki çoğu kişi sen kız çocuğusun yapamazsın dediler fakat ben ve ailem pek de aldırmadık. Kadınlar halter kaldıramaz diye bir kural yok.” diyen Şaziye Erdoğan , ”Tabi başarı merdivenini tek tek tırmanınca insanların da düşünceleri değişti. Hatta bu tür söylemlerde bulunanlar kendi çocuklarının da halter sporuyla uğraşmalarını çok istiyorlar. Sorumluluklarım çok fazla, o yüzden elimden gelenin daha da fazlasını yapıp büyük bir başarı elde edeceğim. Kadınlar zor olan ne varsa başarabileceği inancındayım. Bunu da kanıtladığımızı düşünüyorum. Zoru başarabilmenin yolu, azim, hırs, istek ve sevgi. Amacımız şampiyonluklar elde edip , ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek. Türkiye’de kadınlar halter sporunda hak ettiği yerde değil, biz kadınlar olarak halterde çok başarılıyız fakat fark edilmiyor ve önemsenmiyoruz. Çok sayıda başarılı kadın haltercilerimiz olduğunun farkına varmaları gerekiyor.” dedi.