8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Evrim Kepenek, Nilay Ateşoğlu, Beyza Canbaz Kılıç, Elzem Seren Dinç Kırlı ve İrem Sarıkulak’ın katılımlarıyla Spor Medyasında Kadın Odaklı Habercilik etkinliği düzenledik.

Farklı şehirlerden ve meslek gruplarından kişilerle bir araya geldiğimiz etkinlikte spor medyasını farklı yönleriyle konuştuk. Zoom üzerinden gerçekleşen webinarda ilk olarak bianet kadın ve LGBTİ+ editörü Evrim Kepenek toplumsal cinsiyet odaklı haberciliğin ne anlama geldiğini anlattı.

‘Bu Haber Kime Hizmet Ediyor?’

Evrim Kepenek, toplumsal cinsiyet odaklı haberciliğin kadınları ve LGBTİ+’ları yeniden mağdur etmeyi engelleyeceğini ve bir haberi yaparken ‘Bu haber kime hizmet ediyor?’, ‘Hangi amaçla yapılıyor?’ sorularının sorulması gerektiğini vurguladı. Spor basınının futbol ve erkek ile özdeşleştiğini belirten Kepenek, milli yüzücü Hilal Zeynep Saraç’ı örnek göstererek, Saraç gibi başarılı kadın sporcuların bu başarılarını basının görmediğini de vurguladı. Bianet editörü ayrıca sporun erkeklere sunulmuş bir alan olduğunu ama bunu delmek isteyen kadınların da bulunduğunu, bu alanda kadınların daha fazla var olarak bu sorunların çözülebileceğini de söyledi.

‘Kadınlar Yalnızca Belirli Günlerde Değil Her Zaman Haberleştirilmeli’

Evrim Kepenek’ten sonra Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Beyza Canbaz Kılıç sunumunu gerçekleştirdi. Hacettepe Üniversitesi’nden Canan Koca Arıtan ve Pınar Öztürk ile birlikte kadın sporcuların spor medyasında nasıl temsil edildiklerini inceledikleri 2017 tarihli araştırmayı temel alarak sunumunu yapan Canbaz Kılıç, medyada kadın sporculara çok daha az yer verildiğinden, erkek sporcuların haberleri yapılırken çoğunlukla erkek ön ekinin kullanılmazken kadınların ise haberleştirilirken kadın ön ekinin eklendiğinden ve kadın haberlerinde seçilen görsellerin sporcuların sportif kimliklerinden uzak oluşundan bahsetti. Ayrıca toplumsal cinsiyet duyarlı haber örgüsünün nasıl olması gerektiğinden de anlatan Canbaz Kılıç, haberleştirilirken şunlara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı:

•Cinsiyetçi ifadelerin kullanılmaması,

•Cinsiyetler arası karşılaştırmanın yapılmaması,

•Kadınlığa ve cinselliğe odaklanılmaması,

•Cinsiyetli olmayan anlatıların oluşturulması,

•Kadınların yalnızca belirli günlerde değil, her zaman haberleştirilmesi,

•Anasayfada daha fazla kadın sporcuya yer verilmesi.

‘Spor Medyasında Kadın Çalışanlar Erkek Çalışanlar Kadar Saygı Görmüyor’

Beyza Canbaz Kılıç’tan sonra sunumuna geçen İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojileri Yüksek Okulu Araştırma Görevlisi Elzem Seren Dinç Kırlı, 2019 yılında Spor Bilimleri Araştırmaları Dergisi’nde de yayınlanmış olan Spor Medyasında Kadına Yönelik Cinsiyet Ayrımcılığı araştırmasının sunumunu gerçekleştirdi. Araştırmasında spor medyasında kadın olmaktan kaynaklı zorlukların olup olmadığı, spor haberlerindeki erkeklik söylemlerinin neler olduğu, Türkiye’de spor medyasının durumunun ne olduğu gibi sorulara yanıt arayan Dinç Kırlı, kadın gazetecilerin erkekler kadar saygı görmediği, bir erkeğin spor medyasında kendisini çok daha rahat kabul ettirdiğini ve bunun da en temel nedeninin medyaya hakim olan eril dil olduğunu, erkek spor çalışanların, kadın çalışanlara rahatsız edici tutumlar sergileyebildiğini belirtti.

‘Kadınlar Çok Büyük Başarılar Kazansa Dahi Medyada Yer Alamıyorlar’

Etkinliğin bir başka konuğu ise eski bir futbolcu olan ve şu an antrenörlük yapan Nilay Ateşoğlu‘ydu. Spor medyasında eşitsizliğin en belirgin olduğu alan olarak futbolu gösterebiliriz. Spor medyasının çok büyük bir kısmının erkek futbolu oluştururken kadın futbolundan bahseden bulabilmek oldukça güç. 4 sene lisanslı futbol oynadıktan sonra antrenörlüğe başlayan Ateşoğlu da, kadın sporcuların çok büyük başarılar elde etseler dahi gazetelerde erkekler kadar yer alamadıklarını, kadın sportif başarılarından ziyade fiziksel görünüşlerinin haber olduğunu söylerken, kadın antrenörlerin sayısının hala oldukça az olmasına da dikkat çekti. Ayrıca Ateşoğlu kadınların belirli kalıplar içerisine sokulmaya çalışıldığını konuşmalarına ekledi.

‘Cinsiyetçi İfadelerden Kaçınmak Gerek’

Etkinlikte son olarak sunum gerçekleştiren ise FemSport kurucusu İrem Sarıkulak‘tı. İlk olarak KASFAD’ın hazırlamış olduğu Spor Alanında Toplumsal Cinsiyet Duyarlı Dil Rehberi‘nden bahseden Sarıkulak, daha sonrasında güncel haber örnekleri üzerinden medyada kadın sporculara çok az yerilmesinden, kadın sporcuların haberleştirilirken kadınlıkları ve annelikleri vurgulandığından bahsetti. Bunların yanı sıra medyada kadın sporculara karşı kullanılan ayrımcı dil de yine Sarıkulak’ın sunumları içerisinde yer alıyordu. Sarıkulak son olarak da IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi)’nin hazırlamış olduğu eşitlikçi temsil için kılavuzundan söz etti. Bu kılavuzda yer alan bilgiler şu şekildeydi:

•Eşit yayın süresi,

•Eşit görsel kullanımı,

•Fiziksel görünüş (makyaj, tırnak, saç) haberleştirilmemesi,

•Görünüş hakkında değerlendirmede bulunan ifadeler kullanılmaması,

•Cinsiyetçi ifadelerden kaçınılması,

•Eş/ partner üzerinden sporcu tanımlamaması,

•Doğrudan sporcular ile röportaj yapması.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir