Tüm dünyada 200 milyon kadını etkileyen, en ciddi iş gücü kaybı ve okul devamsızlığı sebeplerinden biri: Endometriozis. Her on kadından birini etkilediği tahmin ediliyor bu da yaklaşık olarak diyabetli küresel nüfusun oranıyla neredeyse aynı. Doktorlar diyabetin neden oluştuğunu ve nasıl tedavi edileceğini yıllar önce anlasa da, endometriozis konusundaki anlayışları 40 yıl öncede kalıyor. Birçok alanda varlığı ikinci planda görülen kadınların tıpta da aynı durumla karşı karşıya kaldıklarını söylemek mümkün. Geçmişten bu yana kadın bedeni üzerinde yapılan çalışmaların yetersizliği kadın hastalıklarını anlama ve tedavi geliştirme konusunda da maalesef epey bir geride kalınmasına neden oldu. İşte bir türlü kalıcı bir tedavi getirilemeyen, tam olarak nedeni de anlaşılamayan Endometriosiz o hastalıklardan sadece biri. Bu yazıda Mart ayı endometriosiz farkındalık ayı dolayısıyla endometriozis mücadelecisi kadın sporculara mercek tutacağız. 

Endometriozis kısaca, rahîm iç dokusuna bir benzer dokunun rahîm dışında, vücudun diğer bölgelerine yerleşmesi ile oluşan bir hastalık. Bu iç tabakaya tıpta Endometrium deniyor ve her ay adet ile vücuttan dışarıya atılan veya hamileliğin yerleşip büyüdüğü dokunun kendisini oluşturuyor. Endometriozis durumuysa, bu dokunun atılamayıp karın içi boşluğu ve diğer karın bölgesi organlarında tutulum yaratması ve bu organlarda işlevsizliğe, dayanılmaz ağrılara, işgücü kaybına varacak kadar hayat kalitesinin düşmesine neden olmasıyla kendisini gösteriyor. Yani bu ağrı kapınızı çaldığında bırakın spor yapmayı yerinizden kıpırdamanız bile zor mümkün oluyor. Biz kadınların ne kadar güçlü olduğunu buradan da anlayabilirsiniz çünkü endometriozisle mücadele ettiğini açıklayan birçok kadın sporcu var. Onların gücü ve mücadelesi gerçekten çok değerli ve ilham verici. İşte bugün endometriozis farkındalık ayı olan mart ayı bitmeden endometriozis hastalığıyla mücadele ederken spor dünyasında da başarıdan başarıya koşabilen kadınların ilham dolu hikayelerine bakacağız…

Tenisçi Danielle Collins“Endometriozisin Yaşattığı Ağrılar Bir Istıraptı”

Spor dünyasında endometriozise yönelik farkındalık çalışmaları konusunda oldukça duyarlı bir isim olan tenisçi Danielle Collins endometriozis hastalığı sonucu Nisan 2021’de acil şekilde ameliyata girmek zorunda kaldı. Doktorlar Danielle Collins’ten tenis topu büyüklüğünde bir kist çıkardılar. Rahmini kaplayan dokunun rahim dışında büyümesiyle ağrıları katlanılamayacak hale gelen Collins, verdiği bir röportajda: ““Ameliyat olmasaydım hayatımı böyle yaşamaya devam edemezdim. Adet döngülerimden ve endometriozisten dolayı yaşadığım ıstırap şimdiye kadar yaşadığım en kötü ağrılardan biri” diye anlatıyordu. Collins, kendisini dayanılmaz ağrılardan kurtarırken kariyerini de kurtardığı için kendisini ameliyat eden cerraha verdiği röportajlarda sıklıkla teşekkür etmeyi ihmal etmiyordu. Collins yaşadığı bu deneyimin ardından endometriozisle mücadele eden kadınlara adadı kendini ve bir vakıf kurarak maddi manevi destek sunacağını açıkladı.  Collins’in yaşadığı kişisel deneyimler, diğer kadınların hayatlarını iyileştirme arzusunu ve iradesini güçlendirdi. Collins bu acıları yaşayan diğer kadınların ağrılarını ortadan kaldıramayacağının farkında olsa da yine de onlara yol gösterme ve bu hastalığa dayanıklılıkla göğüs gerebilmeleri için ihtiyaç duydukları araçları, cesareti ve desteği sağlamak istediğini açıklayarak önemli bir farkındalık oluşturdu. 

“Yaşadıklarımı yaşayan kadınlara yardımcı olabilirim”

Üreme sağlığı sorunlarının tedavisi maddi bir külfet oluşturur çoğu zaman. Bunun bilincinde olan Collins, kadınlara hem maddi hem de duygusal olarak yardım edecek kişi olacağını söyleyerek, “Bu zorluklarla karşı karşıya kaldığınızda tedavi süreci çok pahalı olabiliyor. Benim yaşadığım benzer deneyimleri yaşayan insanlara yardımcı olabilirim. Onlara yardım edebilmeyi ve arkadaş olmayı çok isterim” diyerek bu konudaki desteklerini her seferinde açık yüreklilikle dile getirdi. 

Yüzücü Emily Seebohm: “Endometriozise rağmen başarılı olduğum için gerçekten güçlü bir insan olmalıyım”

Kariyeri boyunca endometriozisle mücadelesini şeffaf şekilde anlatarak farkındalık yaratan bir diğer sporcu da olimpiyatlarda altın madalya sahibi olan yüzücü Emily Seebohm. Hastalığın teşhisini aldığında 24 yaşında kariyerinin en parlak yıllarındaydı. “Kendimde bir sorun olduğunu nihayet Rio Olimpiyatları’ndan önce fark ettim; kramplar, sırt ağrısı, karın ağrısı, düzensiz adet döngüleri, iştah ve yorgunluk sadece benim meşakkatli antrenmanlarımın sonucu değildi” diyordu. The Guardian’a yaşadıklarını anlatan Seebohm, “Demir seviyem her zaman çok düşüktü ama geçen yıl o kadar düşüktü ki iki hafta üst üste enjeksiyon yaptırmak için hastaneye gitmek zorunda kaldım. Döngülerim iki ila üç haftada bir geliyordu ve en az sekiz ila dokuz gün sürüyordu. Çok fazla sırt ağrısı, mide ağrısı, ruh hali değişimleri ve şeker isteği çekiyordum” diyerek semptomlara dikkati çekiyor, hastalığın kendisini ve kariyerini nasıl olumsuz şekilde etkilediğini anlatıyordu. 

“Ölüyormuş gibi hissetsem de cesur bir yüz takınırdım”

Yüzücü Emily Seebohm aslında bu cümlesiyle birçok kadının yaşadığı acıyı en şeffaf şekilde tasvir ediyordu. Çünkü bir endo ağrısı atağında çoğu zaman tasvirinde bile zorlandığınız acıları deneyimlersiniz. Ama kimseye bunu anlatamazsınız. Çünkü gerçekten ancak yaşayan anlayabilir. O da benzer bir durumu anlatmaya çalışarak, “Çoğu zaman içten içe ölüyormuşum gibi hissettiğimde yine de oraya çıkıp cesur bir yüz takınıp her şey yolundaymış gibi davranmam gerektiğini düşünürdüm. Gerçekten ihtiyacımız varsa ağrı kesiciyi alırız ama rekabet halindeyken ağrı kesicilerden uzak durmaya çalışmamız gerekir” diyordu. Seebohn Pekin Olimpiyatları’ndan sonra gerçekten yardıma ihtiyacı olduğunu fark ederek adet döngülerini en aza indiren rahim içi bir cihaz olan Mirena’yı kullanmaya başlamış. Yarışma süresince ağrı nedeniyle endişelenmek istemediği için bu cihazı kullandığını anlatan Emily, Mirena’yla bile adetlerinin asla normale dönmediğini ve sonunda jinekoloğunu görmeye gittiğini söylüyor. 

“Ameliyattan sonra zihnim berraklaştı, iyileştiğimden değil, çünkü bu mümkün değil”

Jinekoloğunun ameliyat olması gerektiğini söylemesiyle birlikte ameliyat kararı alan Seebohm, “Ameliyat olduğumdan beri adetlerim çok daha iyi ve kramp ve sırt ağrısı en aza indi. Ameliyattan önceki enerjimin iki katı enerjiye sahibim. Antrenmanlar arasında hiçbir şey yapamayacak noktaya gelirdim ve bunu sadece antrenmanların yoğunluğuna ve yaşlanmama bağlardım. Ama artık antrenmanlar arasında plaja bile gidebiliyorum ya da başka şeyler yapabiliyorum ve günün başında, günün sonunda hissettiğim kadar enerjik hissedebiliyorum. Artık neredeyse berrak bir zihnim var gibi. İyileştiğimden değil çünkü bu mümkün değil ama şu anda hissettiklerimin normal, hatta daha normal olduğunu biliyorum!” diyerek ameliyat öncesi ve sonrasındaki değişimini anlatıyor.  Emily Seebohm bu hastalıkla olan mücadelesiyle birlikte Endometriozis Avustralya’nın elçisi oldu. Endometriozis hakkındaki sessizliğin sona ermesine yardımcı olmak için ülke çapında EndoMarch İkindi Çayı etkinlikleri düzenleyerek ülke çapında farkındalık çalışmaları gerçekleştiriyor.

during the 2020 Vantage Elite and U19 Track Cycling National Championships at the Avantidrome in Cambridge, New Zealand on Thursday, 23 January 2020. ( Mandatory Photo Credit: Dianne Manson )

Pist Bisikletçisi ve Eski Kürekçi Kirstie James: “Kendimi bıçaklanıyormuşum gibi hissederdim”

Yeni Zelandalı Pist Bisikletçisi ve Eski Kürekçi Kirstie James, de endometriozis teşhisi aldıktan sonra farkındalık çalışmalarını önemseyen sporculardan biri. Yeni Zelanda’da bu hastalıkla mücadele edenler için bir elçi olan James, “Adet dönemim sırasında ağrı hissetmeye başladım. Bu ağrı gittikçe kötüleşiyor gibiydi ve aylar geçtikçe, önceki hafta ve sonrasında da ağrı hissetmeye başladım. Sonunda bir ayda ağrısız günlerim giderek azaldı ve nedenini çözemedim. Ortada hiçbir neden yokken acı çekmek son derece sinir bozucuydu. Bunun için bir neden bulamadım, sadece rastgele oluyordu. Bazı günler ağrısız olurdum, bazı günler ise çok daha fazla acı çekerdim. O günlerde artık neyin ‘normal’ olduğunu hatırlayamıyordum” diye anlatıyor endometriozis semptomlarıyla tanışmasını. “Sadece sağ tarafımda bıçak saplanır gibi bir ağrı oluyordu” diyen James teşhise giden süreci şöyle anlatıyor: “Bazı günler ağrılar daha iyi olurdu ama diğer günler kendimi bıçaklanıyormuşum gibi hissederdim. Bu, sonunda spor doktorumla görüşmemi sağladı ve o da beni hızla uzman bir jinekoloğa yönlendirdi. Bu hikâyenin geri kalanı endometriozis ve onunla birlikte gelen kisti teşhis etme ve tedavi etme yolculuğumda öğrendiklerim oldu” diyor. Fallop tüpüne yapışık olan golf topu büyüklüğündeki kisti çıkarmak için ameliyat olan James, ameliyatın ardından normal hayatın ne demek olduğunu tekrar hatırladı kuşkusuz. 2016 yılındaki ameliyatının ardından kariyerine madalyalarla devam etti. 2017 UCI Pist Bisikleti Dünya Şampiyonası’nda bayanlar takım takip etkinliğinde yarışarak bronz madalya kazandı. 2020 Yaz Olimpiyatları’nda Kadınlar sprint ve Kadınlar takım takip dallarında yarıştı. Kirstie, 2018’de de İngiliz Milletler Topluluğu Oyunları’nda yarıştı ve takım mücadelesinde gümüş madalya kazandı

Picture by Alex Whitehead/SWpix.com – 01/03/2020 – 2020 UCI Track Cycling World Championships presented by Tissot – Das Velodrom, Berlin, Germany – Women’s Points Race Podium, Elinor Barker of Great Britain in Gold and The Rainbow Jersey.

Elinor Barker, ağrının şiddetinden ayakta bile duramazken birçok şampiyonluk kazandı

Elinor Barker, endometriozis nedeniyle yaşadığı ağrıların bazen kendisini yarışamaz hale getirdiğini açıklayan sporculardan biri. Olimpiyat şampiyonu bisikletçi Elinor Barker, endometriozis deneyimlerinde hastalığın neden olduğu ağrının kendisini neredeyse sporu bırakmaya zorladığını anlatıyordu. 24 yaşındayken teşhis alan sporcu; şiddetli ağrılara, ağır regl dönemlerine ve yorgunluğa neden olabilen endometriozisten muzdarip olmasına rağmen Olimpiyat, Dünya, Avrupa ve İngiliz Milletler Topluluğu şampiyonlukları kazanarak kadın gücünü ve mücadelesini bir kez daha gösteriyordu. Bazen ağrının şiddetinden ayakta bile duramadığını anlatan Barker, 2018’de başarılı bir operasyon geçirdi ve “Sanki üzerimden ağır bir ceket çıkarmış gibiyim” diye anlattı. BBC Sport Wales’e yaptığı açıklamada, “İlk kez çok şiddetli bir acı çektiğinde bir arkadaşımın mutfağında olduğunu ve anında yere düştüğünü söyleyen Banker, “Zamanla bu giderek daha sık olmaya başladı, birbirine daha da yakınlaştı, ta ki saatlerce böyle hissedene ve ayağa kalkamayana dek. Dünya Şampiyonası seviyesinde antrenman yapmaya veya yarışmaya çalışıyorsanız bu pek eğlenceli değil” diye anlatan Banker, sporu neredeyse bırakacak duruma gelmesine rağmen, bisiklete olan sevgisinin ve başarılı ameliyatın onu ayakta tuttuğunu söylüyor.

Monique Murphy: Tüm doktorlar bana bunun tamamen normal olduğunu söylüyordu”

Paralimpik Yüzücü Monique Murphy, endometriozis teşhisi almadan önce yıllarca kendi vücudu içindeki bu düşmanla mücadele ettiğini ve bu durumun kariyerini neredeyse sonlandıracağını paylaşmıştı. Murphy’nin teşhisini alması beş yıl sürdü.  Kadın sağlığı konusundaki bilgi ve araştırma eksikliğinin yanı sıra semptomların hastalar ve doktorlar tarafından normalleştirilmesi nedeniyle ortalama 7 ila 10 yıl boyunca tanı aramakla karşı karşıya kalan hastalara kıyasla 5 yılda teşhis alması  Murphy’i o şanslı hastalar arasına sokuyordu. Murphy, bir üniversite partisinde beşinci kattaki balkondan düştükten sonra regl periyotlarının katlanılamaz hale gelmesini şöyle anlatıyordu: “Kazadan sonra ilk regl dönemim kesinlikle korkunçtu. Sanki kaçırdığım tüm regl dönemleri büyük bir yumrukla bir araya geliyor gibiydi. Ve o sırada tüm doktorlar bana bunun tamamen normal olduğunu, vücudumun bir travma geçirdiğini, daha yeni iyileştiğini ve inişli çıkışlı bir yolculuk olacağını söylüyorlardı. Ama gerçek böyle değildi.”

Ciddi semptomlara rağmen 400 metre serbest stil S10’da gümüş madalya kazandı

Kazadan kısa süre sonra Avustralya Paralimpik yüzme takımına katılan Murphy’ye göre, antrenörlerin büyük çoğunluğunun erkek olduğu seçkin bir spor ortamında bu durum daha da kötüleşiyordu ve kadınların sağlık sorunlarının, özellikle de regl dönemiyle ilgili her şeyin, genellikle küçümsendiğini veya göz ardı edildiğini söylüyordu. Murphy, Rio 2016 Paralimpik Oyunları’nda ciddi semptomlar yaşamasına rağmen yine de 400 metre serbest stil S10’da gümüş madalya kazanmayı başardı. Ancak semptomlar daha da kötüleşti ve 2018 Pan Pacific Şampiyonası’nda yeniden alevlendi. Murphy, an yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Çok ama çok kötü yüzdüm. Sol bacağımdan ayak parmaklarıma kadar sinir ağrısı ya da sinir ağrısına benzer bir his hissettim. Bu yarışta o kadar kötüleşti ki tekmelemeyi bırakmak zorunda kaldım çünkü felç oluyormuş gibi hissettim…” Murphy, endometriozisin sporcular arasında daha yaygın olabileceğinden endişe ediyor. Arkadaş çevresinde bu duruma sahip olan altı sporcuyu tanıyor ve benzer semptomları yaşayan birçok takım arkadaşına danışmanlık yapıyor.

Leah Williamson, Heather Watson, Bethanie Mattek-Sands, Sanya Richards-Ross ve daha birçok kadın sporcu benzer acı deneyimlerle savaşırken performans göstermeye, başarılı olmaya ve deneyimleriyle başka kadınlara yardımcı olarak hastalıkla mücadelede yollarını aydınlatmaya çalışıyor. Bu sporcuların hikayeleri, endometriozisin sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal olarak da nasıl bir mücadele gerektirdiğini gösteriyor. Onların deneyimleri, bu durumla yaşayan diğer kadınlara yol gösteriyor ve endometriozis konusunda daha fazla farkındalık sağlamanın önünü açıyor.

Kaynaklar:

Sporcuların yabancı basına yansıyan endrometriozis hikayelerinden faydalanılmıştır. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir